Engelli tiyatrocunun mutluluk gözyaşları.!

Engelli ve engelsiz tiyatrocuların ortak sahne aldığı Avrupa’nın ilk Türk tiyatrosu olan Tiyatro Engelsiz Diyalog’un ilk galasında engelli oyuncular mutluluk gözyaşları döktüler.

AVRUPA Türk Engelliler Derneği (AVTED) bünyesinde kurulan engelli ve engelsizlerin ortak sahne aldığı Tiyatro Engelsiz Diyalog’un sahnelediği “Umuda Doğru”nun galasında mutluluk gözyaşları aktı.

Engellilerin sorunları, hayalleri ve çocukların engelli doğmasına çok kez sebep olan akraba evliliklerinin mizahi üslupla işlendiği oyun öncesi Hamburg Başkonsolosu Devrim Öztürk ve AVTED Başkanı Cemil Çelik konuşma yaptılar.

“ENGELLERİ BİZ YARATIYORUZ”

Öztürk, AVTED’in çalışmalarını büyük bir takdirle takip edip desteklediğini belirterek, “AVTED yine bir ilki gerçekleştirerek kurduğu tiyatro ile bizlere aslında hayatta kimse için bir engel olmadığını ‘engelleri’ bizlerin yarattığını gösteriyor” dedi.

Kendisi tekerli sandalyeye bağlı olan İsmail Bıçkıcı’nın yazdığı tecrübeli yönetmen Coşkun Üresin’in sahneye koyduğu oyunda Elif Ay, Bekir Ay, Vahide Ziba, Nebahat Uzun, Sabriye Karakurt, Necla Karakurt, Özgül Koca, Sıdal Koca, Üsame İlter, Uğur Ceylan, Hafize Şahin ve Melike Şarlak rol aldı. 7’den 70’e Korosu elemanlarından Cavit Utku ve Hasan Koç da saz ve vurmalı çalgıyla oyunun müziğini yaptılar.

SEVİNÇ GÖZYAŞLARI

Salonu dolduran izleyiciler büyük bir beceri ve keyifle oynayan ekibi oyun sonunda dakikalarca alkışladı. Annesi Elif Ay ile birlikte oyunda rol alan engelli oyunculardan Bekir Ay, seyircilerin alkışı karşısında duygu seline kapılarak gözyaşlarına hakim olamadı. Tiyatro oynamayı çok sevdiğini söyleyen Bekir Ay, “Tiyatro hayatıma yeni bir yön verdi. Bir oyunu oynamak, bir şeyler başarmak çok güzel bir duygu” dedi.

Yönetmen Coşkun Üresin ve tiyatronun fikir öncüleri Vahide Zıba ve Nebahat Uzun amaçlarının engelli ve engelsiz insanları bir araya getirmek, engellilerin sorunlarına dikkat çekmek olduğunu ifade ettiler. Tiyatroya destek vermek isteyen ve çalışmalar hakkında geniş bilgi isteyenlerin;

www.avted.com

İnternet adresine başvurabileceklerine dikkat çekildi.

Engelliler İçin Bunları Biliyormusunuz?

1. Engellilerin mutlaka sağlık raporunun olması gerekir. Engellilere tanınan çeşitli haklardan yararlanabilmek için engelli bireyin sakatlığının türünü ve derecesini gösteren Sağlık Kurulu Raporu alması zorunludur. Bu rapor, duruma göre Türkiye İş Kurumu, Defterdarlık, SHÇEK İL Müdürlüğü gibi kuruluşların sevkiyle alınabileceği gibi hastane başhekimliklerine kişinin bizzat başvurması yoluyla da alınabilir. Sosyal güvencesi bulunmayan yoksul kişilerden rapor ücreti alınmaması hastane başhekimliklerinin yetkisindedir.

2. İlköğretim eğitimi engelliler için de zorunludur. Anayasamıza göre herkes için zorunlu ve parasız olan ilköğretim hakkı, engelliler için de geçerlidir. İlköğretim hakkından yararlanmak isteyen engellilerin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine veya Milli Eğitim Müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir.

3. Özürlü kimlik kartı ne demektir ve nasıl alınır?

Özürlü Kimlik Kartı, özürlü kişinin özrünün türünü, derecesini, sürekli veya geçici oluşunu, kimlik bilgilerini içeren ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından onaylanan bir kimlik kartıdır. Bu kartı alabilmek için engelli kişinin aşağıdaki belgeleri tamamlayarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürlüğüne başvurması gerekmektedir.

– Sağlık Kurulu Raporu,

– Sosyal çalışmacı ya da psikolog tarafından doldurulmuş Özürlü Kimlik Bilgi formu,

– Son 6 ayda çekilmiş 2 adet fotoğraf,

– Nüfus cüzdanı fotokopisi.

4. Özürlü kimlik kartının avantajları nelerdir?

– Devlet Demir Yolları ana hat yolu trenleri ile seyahatlerde % 20 indirim,

– THY ile seyahat halinde belirlenen esas doğrultusunda % 40 indirim,

– Turkcell ve Telsim cep telefonlarında indirimli ücretle görüşme,

– Milli Parklar, Devlet Tiyatroları, müzeler ve spor müsabakalarından (refakatçisi ile birlikte) ücretsiz yararlanma.

5. Engelliler için meslek edindirme kursları açan kurum ve kuruluşlar nelerdir?

– Türkiye İş Kurumu,

– Halk Eğitim Merkezleri,

– Çıraklık Eğitim Merkezleri,

– Özel Dershaneler,

– Belediyeler,

– Özürlülerle ilgili bazı dernekler ve vakıflar tarafından engelliler için meslek edindirme kursları düzenlenmektedir. Bu kurslara katılabilmek için söz konusu kurum ve kuruluşların ikamet edilen ildeki şubeleriyle ilişkiye geçilmesi ve istenilen belgeler tamamlanarak başvurulması gerekmektedir. Bu kurslar genellikle ücretsiz olup, bazı kuruluşlar ulaşım olanağı da sağlamaktadır. Engelli bireyin bu kurslara devam etmesi, diploma veya sertifika alması, durumuna ve yeteneğine uygun bir işe girmesini kolaylaştıracaktır.

6. Engelliler devlet memuru olarak çalışabilir mi?

Engelliler de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 53. maddesine göre çıkarılan “Sakatların Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Hangi İşlerde Çalıştırılacakları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde Devlet Memuru olarak çalışabilmektedirler.

Bir kamu kuruluşunun çalıştırdığı memurların % 3’ü oranında engelli memur çalıştırma zorunluluğu vardır. Engelli kişinin belirli aralıklarla yapılan sınavlara katılması bu sınavlarda başarılı olması gerekmektedir. Hangi kurumların sınav açacağı, alınacak engellilerin sayısı, aranan nitelikler, başvuru için gereken belgeler, başvuruların nereye, hangi tarihe kadar yapılacağı; Resmi Gazete, TRT’nin televizyon ve radyo kanalları ile tirajı yüksek gazetelerde yayınlanan ilanlarla duyurulmaktadır. Ayrıca bu sınavlar hakkındaki bilgileri Özürlüler İdaresi Başkanlığının 0312 419 79 24 telefon numarasından öğrenebilirsiniz.

7. Engelliler işçi olarak çalışabilir mi?

Engellilerin kamu sektöründe veya özel sektörde iş kanunu çerçevesinde işçi olarak çalışmaları mümkündür. 4857 Sayılı İş Kanunun 30.maddesine göre 50 ve 50’nin üzerinde işçi çalıştıran kamu ve özel işyerlerinin % 3 oranında sakat işçi çalıştırmaları zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan işverene çalıştırmadığı her engelli işçi için her ay 750 milyon TL ceza ödettirilmektedir. İşçi olarak işe girebilmek için engelli bireyin öncelikle ikamet ettiği ildeki İş-Kur şubesine şahsen başvurması gerekmektedir. İş-Kur şubesi engelli bireyi Sağlık Kurulu Raporu almak üzere hastaneye sevk edecektir. Rapor alındıktan ve istenen evraklar tamamlandıktan sonra İş-Kur şubesinin sakatlar birimine kaydedilecek ve sıraya konulacaktır. Sırası geldiğinde de işe yerleştirilmek üzere Kurum tarafından çağrılacaktır.

8. Engelliler hangi vergi indirimlerinden yararlanır?

Hizmet erbabı, serbest meslek erbabı ve basit usulde vergilendirilen özürlüler ve bakmakla yükümlü olduğu özürlü yakını olanlar 193 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde gelir vergisi indiriminden faydalanabilmektedirler. İndirim tutarı, indirimden yararlanan veya bakmakla yükümlü olduğu özürlünün özür derecesine göre birinci, ikinci ve üçüncü derece özürlü olmak üzere ayrı ayrı hesaplanmaktadır.

Kanuna göre, Çalışma gücünün asgari % 80`ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60`ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40`ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılmaktadır. Özürlü hizmet erbabından birinci derece özürlülerin aylık maaşları veya ücretlerinin 440.000.000 TL, ikinci derece özürlülerin aylık maaşları veya ücretlerinin 220.000.000 TL, üçüncü derece özürlülerin aylık maaşlarının veya ücretlerinin 110.000.000 TL’lik dilimi gelir vergisinden muaftır. Bakanlar Kurulu her yıl bu miktarları yeniden belirlemeye yetkilidir. Serbest meslek erbabı ve basit usulde vergilendirilen özürlülerin vergi indirimleri, özür derecesine göre hizmet erbabı özürlülere tanınan aylık indirimin 12 ile çarpılarak vergi matrahından düşürülmesi yoluyla hesaplanmaktadır.

9. Vergi indiriminden yararlanmak için ne yapılması gerekir?

Sakatlık indiriminden yararlanmak isteyen;

ÖZÜRLÜ HİZMET ERBABI İÇİN;

– Dilekçe,

– Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

– Nüfus cüzdanı örneği,

– Üç adet fotoğraf.

HİZMET ERBABININ BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ÖZÜRLÜ KİŞİLER İÇİN;

– Bir dilekçe,

– Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

– Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğrafı,

– Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu göstermek üzere, ücretlinin çalıştığı işyerinden veya durumuna göre kayıtlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan alınan ve özürlü kişiye ait sağlık karnesinin kimlik bilgilerini içeren sayfalarının birer örneği..

ÖZÜRLÜ SERBEST MESLEK ERBABI İÇİN;

– Bir dilekçe,

– Vergi kimlik numarasını gösteren belge,

– Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

SERBEST MESLEK ERBABININ BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ÖZÜRLÜ KİŞİLER İÇİN;

– Bir dilekçe,

– Serbest meslek erbabının vergi kimlik numarasını gösteren belge,

– Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğrafı,

– Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olduğunu göstermek üzere, serbest meslek erbabının kayıtlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşundan alınan ve özürlü kişiye ait sağlık karnesinin kimlik bilgilerini içeren sayfalarının birer örneği..

SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANMA HAKKINA SAHİP BASİT USULDE VERGİLENDİRİLEN ÖZÜRLÜLER İÇİN;

Bir dilekçe ve vergi kimlik numarasını gösteren belge, nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf ile birlikte,

– İllerde, defterdarlık gelir müdürlüğüne,

– Bağımsız vergi dairesi bulunan ilçelerde vergi dairesi müdürlüğüne,

– Diğer ilçelerde mal müdürlüklerine başvurabilirler.

ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ, H sınıfı sürücü ehliyeti bulunan Devlet Hastanesi’nden, özel tertibatlı otomobil kullanabileceğine dair heyet raporu alan özürlülerden % 27 ÖTV alınmaz.

MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ İSTİSNASI, Sakatlık dereceleri % 90 ve daha fazla olan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve engellilerin , bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtlar motorlu taşıtlar vergisinden istisnadır. Sakatlık dereceleri % 90 ve daha fazla olan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtları bizzat kullanma zorunluluğu yoktur.

Bu muafiyetten yararlanmak isteyen engellilerin tam teşekküllü Devlet hastanesinden alacakları sağlık kurulu raporu ile ilgili vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir.

GÜMRÜK VERGİSİ, Engellilerin kendi özel kullanımları için yurt dışından ithal ettiği alet ve makinelerden gümrük vergisi alınmaz. Gümrük kanununa göre, sakatlar tarafından kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan ve bunlar tarafından ithal edilen motorlu ve motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet ve binek otomobilleri gümrük vergisinden muaftır.

10. Engelliler kaç yılda emekli olabilir?

Emekli Sandığı’na bağlı olan ve bedensel ve zihinsel yeteneklerindeki eksiklik nedeniyle % 40’ın üstünde sakatlık raporu bulunan engelliler, 15 yıl fiili hizmetlerini tamamladıkları takdirde emeklilik hakkından yararlanabilirler.

SSK, Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce bu Kanunun 53’ncü maddesine göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları pirimi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, 1. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az on beş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, 2. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onsekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, 3. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.

Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması dolayısıyla yaşlılık aylığına hak kazanarak yaşlılık aylığı alanlar Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulabilir. Emeklilik için;

– 3 Resim,

– Vukuatlı nüfus örneği,

– Sağlık Raporu ile başvurmaları gerekir.

BAĞKUR, Bağ-kur, engellilere yönelik özel bir erken emeklilik uygulaması yapmamaktadır. Malulen emeklilik durumu ile ilgili olarak 3 Sosyal Güvenlik Kuruluşu’nun da erken emeklilik uygulaması vardır.

11. Sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı olmayan engelliler hangi haklardan yararlanabilirler?

YEŞİL KART kapsamında, hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık giderlerini karşılayacak durumda bulunmayan Türk vatandaşlarının bu giderleri 3816 Sayılı Kanun kapsamında Devlet tarafından karşılanmaktadır. Yeşil kart, gerekli araştırma ve incelemeler yapıldıktan sonra, il ve ilçe idare kurullarının kararı üzerine valilik ve kaymakamlıkça hak sahiplerine verilir.

Bu kartı çıkartmak için;

– Muhtardan “Form 5” alınır.

– İkamet edilen ilçenin kaymakamlığından başvuru formu alınarak işlemlere devam edilir.

SAKATLIK MAAŞI;

Herhangi bir sosyal güvencesi ve geliri olmayan engelliler 2022 sayılı kanun çerçevesinde üç aylık dönemler halinde sakatlık maaşı alabilirler. Sakatlık maaşından yararlanabilmek için aşağıda sayılı belgeler ile ikamet edilen ilçenin kaymakamlığına başvurulması gerekmektedir.

– Başvuru formu (Kaymakamlığa bağlı mal müdürlüklerinden alınacak.)

– Malullük ve sakatlık aylığı bağlanacaklar için özürlü raporu vermeye yetkili hastaneden alınacak Sağlık Kurulu Raporu,

– 3 Adet belgelik fotoğraf,

Müracaatın uygun olarak kabul edilmesinden sonra 3 aylık dönemler halinde peşin olarak Mahalli Maliye Teşkilatlarından alınır. 2022 sayılı yasaya göre maaş alanlar devlet hastanelerinden ücretsiz olarak yararlanabilirler.

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MUHTAÇLIK MAAŞI;

Herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olmayan ve 2022 sayılı kanuna göre sakatlık maaşı almayan engelliler aşağıdaki belgeleri tamamlamak suretiyle Vakıflar Genel Müdürlüğüne başvurarak aylık bağlanmasını sağlayabilirler.

Gerekli Evraklar;

– Dilekçe,

– Mal bildirim beyanı,

– Vukuatlı nüfus kayıt örneği,

– Sağlık kurulu raporu,

– 2 adet vesikalık fotoğraf,

– Fakirlik kağıdı,

– Sosyal Sigortalar Kurumu- Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve 2022 sayılı kanuna göre maaş almadığını gösteren belge.. Sosyal Sigorta hakkına sahip olan anne ve babaların vefatından sonra 18 yaşını doldurmuş olan engelliler, 2022 sayılı kanuna göre sakatlık maaşı alıyor olsalar bile emeklilik maaşından yararlanabilirler.

12. Engelliler gereksinimleri olan araç, gereç ve cihazları ücretsiz olarak temin edebilirler mi?

Sakatlıkları nedeniyle özel araç-gereç ve cihazlara ihtiyacı olan engelliler, bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı iseler ihtiyaç duydukları araç-gereç ve cihazları bağlı bulundukları sosyal güvenlik kuruluşundan ücretsiz olarak sağlayabilirler. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı bulunmayan engellilerin ihtiyaç duydukları özel araç-gereç ve cihazları ücretsiz olarak sağlayabilmeleri için aşağıdaki belgeleri tamamlayarak ikamet ettikleri Kaymakamlığın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvurmaları gerekmektedir.

Başvuru için gerekenler;

– Yeşilkart,

– Fakirlik kağıdı,

– İkametgah kağıdı,

13. Engelliler özel eğitim ve rehabilitasyon desteği veren kurumlardan yararlanabilirler mi?

Ülkemizde devlet kuruluşu olarak hizmet veren özel eğitim okulları ve rehabilitasyon merkezlerinin yanısıra özel kişiler ya da kuruluşlar tarafından işletilen ve özel eğitim ve rehabilitasyon desteği veren kuruluşlar da bulunmaktadır. Çeşitli kentlerimizde sayıları 600’ü bulan bu Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde destek eğitimi gören engellilerin aldıkları eğitimin bedeli, engellinin velisinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşu Emekli Sandığı veya SSK ise bu sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenmektedir.

Sosyal güvenlik kuruluşu olan Bağ-Kur henüz böyle bir ödeme yapmamaktadır. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerindeki destek eğitimi olanağından yararlanmak isteyenlerin daha fazla bilgi için Emekli Sandığı veya SSK’ya ya da bahsi geçen merkezlerden herhangi birine başvurmaları gerekmektedir.

HAS Parti iktidara gelirse engelliler meclisi kuracak!

HAS Parti, 12 Haziran’daki seçimlerde yüksek oy almayı hedefliyor.

Bunun için de gece gündüz çalışıyor.

HAS Partili milletvekilleri ilçe ilçe dolaşırken, zaman zaman da ziyaretçi kabul edip, sorunlarını dinliyorlar, çözüm yolları sunuyorlar.  HAS Parti milletvekili adayları Atilla Ertuğrul ve Tülay Çırak, önceki gün Bedensel Engeliler Derneği’ni kabul etti.  Ziyarette HAS Parti Derince Belediye Meclis Üyesi Yasin Kayı, Teşkilat Başkanı A. İhsan Altın ve diğer yöneticiler de hazır bulundu.

HAS Partili milletvekili adayları Atilla Ertuğrul ve Tülay Çırak, şu açıklamada bulundu;  

Engeliler ile ilgili çok ciddi ve yeni projelerimiz var.  Parti olarak özelde engelli,  genelde tüm yurttaşlarına karşı görevlerini “hak” ve “adalet” kavramlarıyla yerine getireceğiz.  Hak ve adalet kavramları yerine, bireysel erdemlere ait “yardım”, “şefkat”, “iane” gibi kavramları kullanmaz. HAS Parti, engellilere yönelik hukuki düzenlemeler ve yasa tekliflerinin görüşülmesi için bir “Engelliler Meclisi” kuracaktır.

İstihdamda engellileri dışlayıcı ayrımcılık yapılması suç sayılacak ve bunun için caydırıcı cezai yaptırımlar getirilecektir.

Kontenjan istihdamında verilecek olan ücret, yoksulluk sınırı altına düşmeyecek.

Kendi işini kuran engellilere borç ve kredi gibi ekonomik katkılar devlet güvencesi ile verilecek.

Toplu taşıma vasıtalarının tamamının engellilerin rahatça binebilecekleri yapıda olması zorunlu kılınacak.

Engellilere belediyeler tarafından verilen ücretsiz seyahat kartı tüm şehirlerde geçerli olacak.

Türkiye’deki engellilerin yüzde 36,4’ü okuma yazma bilmemektedir. Engellilerin ancak yüzde 7’si lise, yüzde 2,5’i üniversite okuyabilmektedir. Engellilerin eğitimi sorunlarının çözülmesi hayatı önemi haizdir.

HAS Partililerin bu söylemleri, Bedensel Engelliler Derneği Başkanı İsmet Arguç’u memnun etti.  Başkan Arguç, Ertuğrul ve Çırak’a başarılar diledi, kendilerini mecliste görmekten memnuniyet duyacaklarını ifade etti.

Şu bir gerçek ki ülkemizdeki engelli vatandaşlarımıza herkesin yardım etmesi gerekiyor. Yaşamlarını kolaylaştırmak için her türlü yasa çıkarılmalı.. Yasayı hangi partinin çıkardığı önemli değil, önemli olan engelli vatandaşların hayat standartlarının yükseltilmesidir..

Atatürk havalimanı’nda engelli yolcular için özel bir kontuar oluşturuldu

Türk Hava Yolları (THY) İstanbul Atatürk Havalimanı’nda engelli yolcular için özel bir kontuar oluşturdu.

Alınan bilgiye göre, THY, engelli yolcuların check-in işlemlerinin daha rahat bir şekilde yapılabilmesi için özel bir kontuar oluşturdu. Dış Hatlar Terminali gidiş katında oluşturulan ve sadece engelli yolculara hizmet verecek özel check-in noktası yakın bir zamanda faaliyete geçecek.

Özel check-in kontuarı sayesinde engelli yolcular, bilet ve bagaj işlemlerini daha rahat bir ortamda yaparak uçaklarına binebilecek.

Zihinsel engelli çocuklarda cinsel eğitim

Engelli olsun normal olsun her birey cinsiyeti ile doğar. Cinsiyet; kelime anlamı olarak “dişi” veya “erkek” olma şeklinde açıklanmaktadır. Cinsel kimlik ise kişinin cinsiyetinden haberdar olması ve cinsiyetine uygun davranışlar göstermesidir. Bu noktada kişinin kendi cinsiyetinden memnun olması, böyle yaşamaktan mutluluk duyması çok önemlidir. Cinsel eğitim denince kişilerin aklına ilk gelen vücut kısımlarının isimleri, fonksiyonları, üreme ve bununla ilgili konular olmaktadır. Gerçekte cinsel eğitim bundan çok daha kapsamlı ve anlamlı olmalıdır. Cinsel eğitim bireyin fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimini anlaması, olumlu bir kişilik kavramı geliştirmesi, insan cinselliğine karşı, başkalarının haklarına, görüş ve davranışlarına saygılı bir bakış açısı edinmesi ve olumlu davranış biçimleri ve değer yargıları geliştirmesi eğitimidir.

Zihinsel engelliler de toplum içinde, toplumun katılımcı bir bireyi olarak yaşamlarını sürdürmek için özel bakıma ve desteğe gereksinim duyan bir kesimdir. Bu insanların çoğu kere erişkinlerin sahip oldukları akli yeterliliğe ulaşamadıkları bir gerçektir, ancak onlar da yemek yemek, su içmek, uyumak ve özellikle sevmek, sevilmek, paylaşmak ihtiyacındadır. Çünkü; mideleri, kalpleri, dolaşım ve böbrek sistemleri, yumurtalıkları, testisleri, hülasa mental güçlükleri dışında tüm organları diğer insanlar gibi çalışmaktadır.

Vücut gelişimleri tam olmaktadır. Nasıl acıkıyor ve sonuçta besleniyorlarsa ya da acıktıklarını ifade edemeseler de yaşamak için beslenmeye ihtiyaçları varsa, normal düzeninde çalışan hormonları nedeniyle cinsel aktivite ve ifade edemeseler de istekleri de olacaktır. Üstelik, kendilerini çoğu kere yeterince ifade edemeyen zihinsel engellilerin her yönden olduğu gibi, cinsel istismara uğramaları tüm dünyada sık rastlanılan istenmeyen durumlardandır.

Zihinsel engelli çocuk ve gençlerde cinsel gelişime baktığımızda normal gelişim gösteren çocuklarla aynı sırayı izlediği ancak zihinsel gelişim düzeyine bağlı olarak daha yavaş ve geriden takip ettikleri görülmektedir. Gerçekte cinsel eğitim doğumla beraber başlamaktadır. Erişkin yaşına hatta ölüme dek aile ve toplum içinde sürmektedir. Erişkinlik döneminde de insanların bilgiye ve desteğe ihtiyaçları bitmemektedir. Ancak maalesef erişkinler bunu dile getirmekte zorlanır ve yardım istemekten çekinmektedirler. Oysa küçük yaştan itibaren cinsel konularda sorulan sorular cinsel eğitimin en önemli parçasını oluşturur.

Çocuklar önce cinsiyetle ilgili fiziksel farklılıkları fark ederler. “Neden babaların bıyıkları var?”, “Neden babalar etek giymez?”, “Neden kızların pipisi yok?” gibi sorular ilk sorulardandır. Bu, anne-babanın da cinsiyetle ilgili ilk kez bilinçli davranışta bulunduğu andır. Çünkü bu ana kadar cinsel eğitimin bir anlamda gizli kaldığını, su üstüne çıkmadan sürdüğünü söyleyebiliriz. Çocuğun çevresinde yaşı yakın kardeşler, akraba veya komşu çocukları varsa cinsel konularla ilgili soruları daha erken sorabilmektedirler. Aslında tüm yaşlarda sorulan cinsel sorular için en önemli nokta anne-babanın soruları cevaplarkenki tutumlarıdır.

Çocuğu kesinlikle ayıplamamak, azarlamamak, susturmamak gerekmektedir. Bu şekilde davrandığımızda çocuğumuz bu soruların sorulmaması gerektiği fikrine kapılabilir ve cevapları başka kişilerde arayabileceği gibi gözetleme veya deneyler yapma yollarına da başvurabilir. Bu da cinsel eğitimin anne-babanın kontrolünden çıkması, bir anlamda istemediğimiz bir yöne gitmesi demektir. Oysa her aile çocuklarına kendi aile yapısı ve kültürü doğrultusunda bir cinsel eğitim vermek ister.

Zihinsel engelli çocuk ve gençlerde cinsel gelişim incelenirken takvim yaşları değil gelişim düzeyleri dikkate alınmalıdır. Bu şekilde değerlendirildiğinde anne-baba veya eğitimcilere sorun gibi görünen pekçok durumun gerçekte sorun sayılamayacağı anlaşılır. Örneğin takvim yaşı 15, ancak zihinsel düzeyi altı yaş olan bir genç cinsel organlar, göğüsler, bebeklerin nasıl doğduğu ile ilgili sorular sorabilir. Bu sorular altı yaş zihinsel düzeyi için beklenen normal sorulardandır. Bu çocuklara gelişimsel düzeylerine uygun eğitim ve tepkiler verilmelidir. Zihinsel engelli çocukların genelde yaşıtlarından daha fazla cinsel ilgileri olduğu, daha fazla cinsel içerikli davranışları olduğu düşünülmektedir. Oysa bu çocuklar cinsel içerikli davranışların nerede, ne zaman, hangi durumlarda uygun olup olmadığını bilemedikleri için yani bir anlamda cinsel tipli davranışlarını kontrol edemedikleri için böyle algılanmaktadırlar.

Araştırmalar, erkek zihinsel engelli çocukların kız çocuklarına nazaran (erişkin ya da adölesan) cinselliğe ilgilerinin daha fazla olduğunu, bu ilginin her iki cinste de IQ arttıkça arttığını bildirmektedir. Zihinsel engelli çocuklarda, yaşam kalitesi, yanlış yönlendirme, cinsel istismar, iş sahibi olamama, ifade edemedikleri ve bu nedenle yardım alamadıkları cinsel dürtü ve sorunları nedeniyle seksüel sapkınlıkların daha sık görüldüğü yine araştırma sonuçları ile belirlenmiştir.

Herhangi bir davranışı sorun olarak tanımlamadan önce çocuklar için uygun olduğunu düşündüğümüz davranışları hatırlamakta yarar vardır. Çocuklar için uygun olduğunu düşündüğümüz bazı davranışlar şunlardır;

Cinsel organlar, göğüsler hakkında soru sormak, banyo yapan birini gördüğünde ilgi ile izlemek, doktorculuk oynamak, evcilik oynamak, anne-baba ve değişik rolleri üstlenmek, bazen çok heyecanlı, gergin, korkmuş iken cinsel organına dokunmak, arkadaşları ile cinsellik hakkında konuşmak, kızsa erkek, erkekse kız arkadaşı olduğunu söylemek, giyinirken veya banyo yaparken yalnız olmak istemek, ayıp şakalar ve sözler duyduğunu söylemek, bunları tekrar etmek istemek, cinsler arasındaki farkları merak etmek, karşı cinsten birini rol gereği taklit etmek, hayvanların üremelerini incelemek, diğer çocukları ve yetişkinleri öpmek, onların kendisini öpmelerine izin vermek.

Tüm bu sayılanlar çocuğun gelişim düzeyine göre normal sayılabilecek davranışlardandır. Herhangi birini problem olarak tanımlamadan önce bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bu noktalar ise; zekâ düzeyine uygunluk, şiddet, sıklık ve sürekliliktir.

Engelli çocuklara cinsel eğitim verirken bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Örneğin bazı çocuklarla göz kontağı kurmada güçlük çekilebilir; bazıları konuşma problemi nedeni ile soru soramaz veya sorulan soruları cevaplayamazlar. Ayrıca özrün tipi ve derecesine göre çok tekrar gerekebilir. Bunların yanında bir konuya da dikkat edilmelidir. Bu çocuklara cinsel konularda eğitim verirken üstü kapalı bir anlatım, gizli kelimeler, yapmacık benzetmeler kullanılmamalıdır. Somut, açık, net, onların yanlış yorumlamasına izin vermeyecek bir anlatım kullanılmalıdır.

Zihinsel engelli çocuk ve gençlerin giyim tarzına da dikkat edilmelidir. Bazen takvim yaşı büyük engelli çocuklara çok bebeksi kıyafetler giydirildiği, saçlarının bebeksi bir modelde tarandığı görülmektedir. Bu da çocukların çevre tarafından algılanışlarını etkileyebilmektedir. Aileler bu konuya dikkat etmelidirler. Maalesef, zihinsel ve fiziksel engelli çocuk ve gençlerin cinsel hakları olduğu unutulmakta, cinsel konulardaki bilgi gereksinimleri, cinsellikle ilgili duygu ve düşünceleri çoğu zaman gözardı edilmektedir.

Pek çok araştırmacı yaptıkları çalışmalarda engelli bireylere cinsel konularda yeterli bilgi verilmediği görüşündedirler. Normal çocukların arkadaş ve anne-babadan bilgi alma şanslarının engelli çocuklardan daha yüksek olduğu bilinmektedir. Gerçekten de engelli çocukların yeterli arkadaşı yoktur. Pek çoğu özel bir eğitim programı içindedir ve ayrıca bilgiyi ve olayları anlama ve değerlendirmede sınırlılıklar vardır. Anne-babasından da bilgi alamayan engelliler için bilgi alma kaynağı olarak medya görülmektedir. Oysa çocuk ve gençlerin medyadan bilgi almasının bazı tehlikeleri vardır. Medyadaki tüm modellerin doğru olduğu söylenemez ayrıca çocuğun soru sorma, merak ettiklerini tartışma şansı yoktur. Bu nedenle anne-babalar engelli çocuklarının cinsel eğitimine gereken önemi vermelidirler. Eğitimcilerin yakındıkları konulardan biri de küfür etmek, argo kullanmak veya küfür niteliğinde hareketler yapmaktır.

Zihinsel engelli çocukların küfür etmeleri ve argo kullanmalarının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz; Çocuk evde anne-baba, kardeşlerinden veya okulda arkadaşlarından duyuyor olabilir; kullandığı kelimenin anlamını bilmiyor olabilir; kullandığı kelimenin karşısındakini inciteceğini bilmiyor olabilir; söylemek istediği şey için uygun kelimeyi bulamamış olabilir; karşısındakini gerçekten kırmak, incitmek istiyor olabilir; anne-babasının ilgisini çekmek için kullanıyor olabilir.

Aslında hemen hemen tüm çocuklar küfür ya da argo sayılabilecek pek çok sözcük bilirler. Ancak zihinsel engelli çocuklar nerede kullanıp nerede saklayacaklarını denetleyemedikleri için daha çok kullanıyor gibi algılanabilirler. Aileler öncelikle kendileri iyi modeller sunmaya dikkat etmelidirler. Çocuğun kelimenin anlamını bilip bilmediği ve biliyorsa neden kullanmak istediği gözlenmelidir. İstenmeyen sözcük yerine kullanabileceği seçenekler sunulmalıdır. Bu alternatif sözcük çocukla beraber bulunabilir.

Zihinsel engelli çocuğun yakın çevresinin çocuğun cinsel davranışlarına karşılık utanç, öfke, kızgınlık, korkma, acıma, aşırı merhamet gibi duygularla hareket etmelerinin olumsuz davranışlara yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Zihinsel engelli çocuklarda istismarın daha yoğun olması, kendilerini korumalarının daha zor olduğu bilinmektedir. Cinsel istismar bir insana karşı işlenmiş ağır bir suçtur. Ergenlik döneminde karşı cinse olan arzularının, art niyetli kişilerce istismara uğratıldığı, özellikle bu kişilerin; çocukların kendini ve olayı yeterince ifade edememesinden aldığı güçle bu istismarı rahatlıkla gerçekleştirdikleri bilinen bir gerçektir. İstismara (tecavüz, taciz) maruz kalınmaması için kesinlikle çocukların ilişkide bulunduğu kurum ve yakın çevre kontrol altına alınmalıdır. Olumsuz gelişmelere zemin hazırlayabilecek her türlü şartlardan kaçınılmalıdır.

Ergen yaştaki engelli kızlar için en önemli konu menstruasyondur. Genç kızlar mutlaka konuyla ilgili önceden bilgilendirilmeli, psikolojik olarak hazırlanmalıdırlar. Vücudunun büyüyüp olgunlaştığı için bu olayın yaşandığı, artık genç kızlığa adım attığı anlatılmalı ve bunun yanında bakım ve temizlik konusunda da rehberlik edilmelidir. İlk menstruasyon, erkeklerin erkekliğe adım atması sayılan sünnette olduğu gibi minik bir kutlama ile kutlanabilir.

Cinsellik, yaşamımızın ve kişiliğimizin çok önemli bir parçasıdır. Normal ve engelli tüm bireylerin cinsel konularda bilgilendirilmeye ihtiyaçları olduğu ve tabii ki yaşlarına, toplum içindeki konumlarına, ahlâkî değerlerine ve bireysel özelliklerine göre değişse de cinselliği yaşamaya hakları olduğu unutulmamalıdır.