Malulen Emeklilikte İlk İşe Giriş Tarihine Dikkat !

İlk kez çalışmaya başladığı tarihten sonra belirli hastalık halleri sonucunda kişinin çalışma gücünde bir kayıp meydana gelmişse maluliyet ortaya çıkar. Malul kalan ve bu nedenle çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitiren sigortalıların gelir kayıplarını telafi etme amacıyla da malullük sigorta kolu kurulmuştur. Maluliyet sebebiyle kendisine aylık bağlananların sayısı ülkemizde 118 bin kişiye ulaşmış durumda.

AIDS de malulluk sayılır

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre; nöroloji, psikiyatri, göz hastalıkları, kulak burun boğaz hastalıkları, onkoloji, hematoloji, ortopedi ve travmatoloji, romatoloji, gastroenteroloji ve hepatoloji, dermatoloji, kardiyoloji, damar hastalıkları, genitoüriner sistem hastalıkları, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları ve aids malullük için geçerli hastalıklar olarak belirlenmiştir.

Bu hastalıklar neticesinde çalışma gücünde en az yüzde 60 oranında kayıp meydana gelmişse erken emekli olma hakkı ortaya çıkar. Yüzde 60 kayıp yoksa malullük aylığı alamaz.

Yaşlılıktan ileri gelen hastalıklar maluliyet tespitinde esas alınmaz. Nadir hastalıklar, toplumun küçük bir bölümünü etkileyen hastalıklardır. 7 bin kadar farklı nadir hastalık vardır. Yüzde 80’i genetiktir. Bu hastalıklara yakalanan kişiler de malul sayılabilir.

İşe giriş tarihi önemli

Malulen emeklilikte en kritik konu ilk kez işe girilen tarihten sonra çalışma gücünde kaybın ortaya çıkmasıdır. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün en az yüzde 60’ını kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse sigortalı bu hastalık veya engeli sebebiyle malullük aylığından faydalanamaz.

Bu kuralda, nadir görülen hastalıklar için ayrı bir düzenlemeye, bu hastalıkların envanterine ihtiyaç bulunmaktadır.

Sigortalıların çalışma gücünün en az yüzde 60’ını kaybedip kaybetmediklerinin tespitinde yönetmelikte belirtilen hastalıklar esas alınıyor. Maluliyet tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye; Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, Devlet üniversite hastaneleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri yetkilidir.

1800 gün prim koşulu var

Sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; malul sayılması, en az on yıldan beri sigortalı olup, toplamda 1800 gün priminin olması gerekiyor. Eğer kişi başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul sayılmışsa, bu sefer 10 yıl sigortalılık aranmıyor, sadece 1800 gün priminin olması malullük aylığı için yeterli oluyor.

Pek çok sigortalı hastalığının ne kadar bir kayba neden olduğunu bilmiyor. Böyle durumda sigortalı SGK’ya başvurarak kendisini sağlık kurulu raporu almak için sevk ettirmeli. 1800 gün ödenmiş primi varsa SGK maluliyet tespiti için sigortalıyı hastaneye sevk etmektedir. Sağlık Kurulu’nun düzenlediği raporda çalışma gücünde en az yüzde 60 kayıp ve ‘başka birisinin sürekli bakımına muhtaç’ ibaresi yer alıyorsa bu durumda 10 yıllık sigortalılık şartı aranmaksızın sigortalı malullük aylığına hak kazanır. Genel sağlık sigortası ve başka prim borcu varsa Bağ-Kur’lulara malullük aylığı bağlanmıyor. Cem KILIÇ

Engel Oranı Emekli Aylığını Etkiler mi?

10 Ağustos 1995’te sigorta (4/a) girişim oldu. Daha sonra 1998 yılında Bağ-Kur (4/b)’li olarak sigortamı devam ettirdim. 2015 Mart ayı itibari ile tekrar sigortaya girdim. Arkadaşlarım 5510 sayılı Kanuna göre erken emeklilik hakkımın olduğunu söylediler. Başvurularımı gerekli yerlere yaptım, yüzde 46 oranla emeklilik hakkımın onaylandığını öğrendim. Emekli maaşım 20 yıl 4 ay gibi bir süreden mi yoksa engel oranıma göre mi hesaplanacak? Cenk Taş

Emekli aylığınız 2000 öncesi, 2000-Ekim 2008 dönemi ve Ekim 2008 sonrası prim gün sayılarınız için hesaplanacak üç ayrı kısmi aylığın toplamından oluşacak. Kısmi aylıklarınızın hesabında da söz konusu dönemlere ilişkin prime esas kazanç ortalamalarınız ile aylık bağlama oranlarınız esas alınacak. Ekim 2008 öncesi kısmi aylıklarınızın hesabında esas alınacak aylık bağlama oranları fiili prim gün sayınıza göre, Ekim 2008 sonrası kısmi aylığınızın hesabında esas alınacak aylık bağlama oranınız ise çalışma gücü kayıp oranınızın 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın yüzde 60’a bölünmesi suretiyle bulunan gün sayısı üzerinden hesaplanacak.

“Kıdem tazminatı alabilir” yazısıyla tazminat alabilirdiniz

2013’te bir günlük işe gidemeyişim nedeniyle, telefonla haber vermeme rağmen başka yere gönderilmek istendim. Raporlar alarak gitmedim uzattım ama sonunda 6 yıllık emeğimi tazminat almadan bıraktım, istifa ettim. SSK başlangıcım 1987 Mart. Ben 2013 yılında tazminat alabilir miydim? Ülkü Karamut

Sigortalılık süreniz 15 yıldan fazlaymış. Prim gününüz de 3600 gün ve üzerinde idiyse SGK’dan alacağınız “kıdem tazminatı alabilir” yazısını işverene ibraz ederek işten ayrılmış olsaydınız, kıdem tazminatına hak kazanırdınız. Ancak istifa ederek işten ayrıldığınızdan maalesef kıdem tazminatına hak kazanamamışsınız.

Ev hizmetlerinde çalışan SSK emeklisinin durumu 

Bakıcı kadınım SSK emeklisi. SSK emeklileri çalışınca destek primi ödüyor. Ben ne yapacağım, ne ödeyeceğim? Aslı Dağlı

Ev hizmetlerinde veya hasta ya da yaşlı bakıcısı olarak çalışan SSK emeklisi için, ay içinde 10 günden az çalışıyorsa yine emekli olmayanlar gibi “Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Sigortalı Çalıştıracaklara İlişkin Başvuru Formu” verilip, çalıştığı günler için günlük asgari ücretin yüzde 2’si kadar iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primi ödenecek.

10 gün ve daha fazla çalışıyorsa, yine emekli olmayanlar gibi “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” verilip, emekli aylığını almaya devam etmek istiyorsa, bildirimde devam etmek istediği sigorta kolu olarak “sosyal güvenlik destek primi” seçeneği tercih edilecek (işaretlenecek). Çalıştığı her gün için prime esas günlük kazancının yüzde 32’si kadar sosyal güvenlik destek primi ödenecek.

Aylık Bağlama Oranı Engelli Emekliliğini Etkiler mi?

SSK OLANLARDA AYLIK BAĞLAMA ORANLARININ TESPİT EDİLMESİ

2000 Öncesi Sigortalı olanlarda ABO %60’dan az olmaz.Bu oran da %85 geçmez.

ABO 9475 göstergede Alt sınır Aylığı koruması olduğundan %70 az ABO olmaz.

2000-2008 Eylül kadar yaşlılık aylıklarında ABO %60 az olmaz

2008 Ekim sonrasında ise;

(5510, geçici m.10/IV) ABO %30 Az olmaz.

EKİM 2008 SONRA İLK DEFA İŞÇİ-İŞVEREN-KAMU GÖREVLİSİ OLAN ENGELLİ İÇİN ABO AYLIK BAĞLANMA ŞARTI

4 (a) sigortalıları için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 7200 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 7200 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x 7200 / % 60 = ABO’ya esas prim gün sayısı), % 40’ı geçmemek üzere,

4 (b/c) sigortalıları için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre (Çalışma gücü kaybı oranı x 9000 / % 60 = ABO’ya esas prim gün sayısı), % 50’yi geçmemek üzere,

tespit edilir.

Prim ödeme gün sayısı 4 (a) sigortalıları için 7200, 4 (b) sigortalıları için 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir.

ÖRNEK:

İlk defa 4 (a) kapsamında çalışmaya başladığı tarihte malul olan ve çalışma gücü kaybı oranı %70 olarak tespit edilen sigortalının tahsis talep tarihinde prim ödeme gün sayısı 3700’dür. Sigortalının prim gün sayısı 7200 günden az olduğundan,

ABO’ ya esas prim gün sayısı: Çalışma gücü kaybı oranı x 7200 / % 60

:%70 x 7200/ %60 = 8400

ABO : 8400/360 x 2 = 46,66 (5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince %40 ı geçemeyeceğinden, ABO % 40 olarak uygulanır.)

-Ortalama aylık kazanç ile aylık bağlama oranının çarpılmasıyla sigortalının tahsis talep yılına ait Ocak aylığı bulunur.

Aylık = Ortalama Aylık Kazanç x  Aylık Bağlama Oranı

– Hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının  çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının % 35’inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa % 40’ından  az olamaz.

 

– Hesaplanan aylık, tahsis talep yılına ait Ocak aylığı olup, aylığın başlangıç tarihi yılın ilk altı aylık döneminde ise Ocak ödeme dönemi için aylıklara uygulanan artış oranı kadar, yılın ikinci altı aylık dönemde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.

Vedat İLKİ

Kaynakca: Engelliler.gen.tr

Engelli Raporu ile Araç Nasıl Alınır?

Ülkemizdeki kanuni düzenlemeler, engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak için ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ödemeden araç almalarına imkân sağlıyor. Sizler için, engelli-özürlü raporu ile araç alımları hakkındaki temel unsurları derledik:

%90 Engelli Raporu İle Araç Nasıl Alınır

Mevcut ÖTV kanununun yedinci maddesi, en az %90 engelli bireylerin ÖTV ödemeden araç almalarına izin veriyor. Bu araçlar, “ağır engelli” sınıfındaki bireylerin birinci dereceden üçüncü dereceye kadar olan yakınları veya profesyonel şoför tarafından kullanılabiliyor. Aracın alımı için trafik tescil işlemi yapılırken, araç sahibinin yakını veya şoförün de kayıt altına alınması gerekiyor. Bu nedenle aracı kullanacak olan şoförün iş akdinin de noter tarafından düzenlenmesi gerekiyor. Bu tip araçlarda engelli bireylerin kullanımı için özel bir tertibat bulunmadığından, sürücüde aracın mensubu olduğu sınıfın (örneğin otomobil için B sınıfı) ehliyetinin bulunması yeterli.

%40 Engelli Raporu İle Araç Nasıl Alınır

Engelli bireyler için ÖTV avantajından yararlanmanın bir yolu da, kendi kullanımları için olan bir araç satın almaktan geçiyor. Bunun için engelli bireyin en az %40 engelli olduğuna dair rapor alması gerekiyor. Ayrıca bu raporda belirtilen engelin kişinin özel üretilmiş bir aracı sürmesine izin verecek nitelikte olması şartı aranıyor. Bu koşullar altında ÖTV avantajından yararlanarak araç almak isteyen engelli bireylerin öncelikle kurs ve sınav süreçlerinden geçerek H sınıfı ehliyet almaları zorunlu. Daha sonra trafik tescil işlemlerinde kişinin engelliliği ile ilgili belgeler ve H sınıfı ehliyeti kayıt altına alınarak ÖTV muafiyeti uygulanıyor.

Engelli Raporu İle Araç Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

1600 CC’ye kadar motor hacmi olan araçlardaki ÖTV oranının %40 olduğu düşünüldüğünde, 50.000 TL değerindeki bir otomobil bu şekilde 30.000 TL’ye almanız mümkün. Bu tip araçlar ile İSPARK gibi belediyeye ait park imkânlarından da ücretsiz olarak yararlanabiliyorsunuz. Bazı İSPARK görevlileri ücret ödemeniz gerektiğini söyleseler de, kullanılan cihaza engelli kaydı bulunan plaka girildiğinde, park ücreti tutarı 0 TL olarak görünüyor. Ayrıca birçok AVM, engelli araçları için özel park yerleri bulunduruyor ve park ücreti almıyor.

Tüm bu avantajlara rağmen, engelli raporu ile araç alırken iyi düşünmelisiniz. Zira ÖTV muafiyetinden yararlanarak satın aldığınız aracın kayıt altına alınan kişiler haricinde kullanımı ağır cezai yaptırımlara tabii. Ayrıca bu araçların “ödünç” verilmesi de mümkün değil. Aracınızı satmak isteseniz dahi, beş yıl içerisinde yapacağınız satışlarda ÖTV ödemek zorundasınız. Ancak beş yıllık sürecin sonucunda aracınızı ÖTV ödemeden satabiliyorsunuz.