Engelliliğe toplumun bakışı

Engellilik konusunda ilk olarak ele almak istediğimiz konu Türkçede kullanım şekilleridir. Sakat, engelli ve özürlü ifadeleri birbirine yakın kavramlar olarak bilinmekle ve aynı anlamda kullanılmakla beraber her birinin farklı şeyleri ifade ettiğini bilmemiz gerek.

Özürlülük; Rahatsızlıkla ilintili olmak üzere vücudun normal seyrinde meydana gelen davranış ve fonksiyon bozukluklarındaki süreli ya da süresiz kayıptır.

Engellilik; Normal seyirde meydana gelen bozuklukların gündelik yaşamı sekteye uğratması ve bir takım istenmeyen durumlar doğurmasıdır. Engelli olan kişinin, diğer bireylerle gündelik yaşamda eşit olma imkanı ya tamamen yitmiş ya da sınırlanmıştır.

Bu rahatsızlıklara sahip bireyler için yapabileceğimiz en önemli şey kendimizi onların yerine koymaktır. Onların sorunlarını, günlük yaşamda karşılaştıkları zorlukları biraz olsun anlayabilirsek daha mantıklı kararlar verebilir ve akıllı adımlar atabiliriz.
Toplumun her kesiminde olmasa bile bazı kimseler tarafından engellilerin yaftalanması oldukça üzücü bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum engelli vatandaşlarımızın psikolojilerinde onarılması güç yaralar açabiliyor. Oysa yaftalama yapan bireylerin biraz olsun empati kurmaları durumunda sorun ortadan kalkacaktır. Bunun dışında engelli bireylere acıyarak bakan gözler de onları oldukça rahatsız etmektedir. Acıyarak değil, onları oldukları gibi kabul ederek bakmak birçok sorunun çözümü olabilir.
Engelli bireylerin ihtiyaçlarının karşılanması için ortaya konulan hedeflerin ana amacı onları diğer bireylerle toplumsal yaşamda eşit konuma getirmek olduğunda memnuniyet kaçınılmaz olacaktır.
Bunları yapın!

-Onları eksik görmeyin ve olduğu gibi kabul edin.

-Onlarla aynı haklara sahip olduğunuzu göz ardı etmeyin.
-Durumlarına saygılı olun.
-Onların da hakların olduğunu unutmayın ve onlar için elinizden geldiğince mücadele edin.