İNSAN OLABİLMEK DAHA MÜHİM

Engelli olmak, engelli olmak, engelli olmak…

Düşünüyorum da, ‘engelli’ kavramı yanlış biliniyor toplumumuzda. Gözleri görmeyen değildir engelli; gördüğü yanlışı, görmezden gelen, haksızlığa göz yuman insandır görme engelli olan. Tanıdığı veya tanımadığı insanların
arkasından, önyargılı bir şekilde atılıp tutulan bütün o dedikoduları işitip, duymazlıktan gelen, müdahale etmeyen insandır işitme engelli. Biri düştüğünde ona yardım etmiyorsan, yanlışlar karşısında susuyorsan, çevrendekiler aç iken sen karnını en leziz yiyeceklerle doyuruyorsan, yardımlaşıp paylaşmıyorsan, kendin haricinde, hiçbir insanın acısı, hüznü, dertleri senin umurunda değilse, herhangi bir insanın kalbini kırdığında bu senin kafana takılmıyorsa, üstelik bundan bir de haz alıyorsan; zihinsel engelli olan sensin. Hayata tek pencereden, at gözlüğüyle yalnızca bir açıyla bakıyorsan, sen düşünce engellisin.

Engellilerin toplumdan farklı olduğuna inanıyor çoğu insan. Hayır! Nesi farklı, kendi elinde olmayan görüntüsü mü, senden daha olgun düşünceleri mi? Kendisiyle barışık olan engelliler, bizim gibi sağlam(!) insanlardan çok daha yetenekli ve becerikliler üstelik. Yalnızca, onlara birden fazla şans tanıyın, harikalar ortaya koyar hepsi birçok alanda… Ha bir de kendisiyle barışık olmayan engelliler vardır, onlara el uzatmazsak, güven vermezsek nasıl fethedebiliriz ki gönüllerini. Mesele yürüyüp yürüyememek değil aslında, sadece ayrım yapmadan insan olabilmek.

Bana kalırsa bütün insanlar engellidir, kimilerininki yüzeydedir, görünür. Kimilerininki de yüzeyin hemen altındadır görünmez ama bu sizi aldatmasın çünkü her insan bazı konularda engellidir. Peki öyleyse düşün bakalım: Senin engelin ne?

Yorum yapın