17. Dünya İşitme Engelliler Kongresi Türkiye’de Yapılacak

Epik, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonunun (TİEMF) başvurusu ile 17. Dünya İşitme Engelliler Kongresine aday olan Türkiye’nin 15-17 Temmuz’da Güney Afrika’nın Durban kentinde yapılan 16. Dünya Kongresi’nden zaferle dönerek kongreye ev sahipliği yapma hakkı kazandığını kaydetti.

4 yılda bir yapılan dünya kongresinde adaylık konusunda yetkili federasyon olan Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu’nun 2007 yılında İspanya’da yapılan 15. Dünya Kongresi’nde, 16. Dünya Kongresi için de adaylık başvurusu yaptığını ifade eden Epik, ancak Güney Afrika’nın kazandığını belirtti.

Kendisinin eğitim ve projelerden sorumlu yönetim kurulu üyeliğini yaptığı TİEMF’nin oylamada 49 oy alarak 2015 yılında yapılacak 17. Dünya İşitme Engelliler Kongresi’ne ev sahipliği yapma hakkı kazandığını bildiren Epik, rakipleri Almanya’nın 12, Meksika’nın ise 10 oy aldığını ifade etti.

Uzun ve azimli bir çalışma dönemi geçirdiklerini, özellikle başkanları Ercüment Tanrıverdi’nin bu süreç içinde çok zor dönemleri olduğunu vurgulayan Epik, “Maddi destek almadan yaptığımız bu çalışmalar sonucu böylesine güzel bir organizasyonu Türkiye’ye kazandırmamız bizi çok mutlu etti. Ancak her şey geride kaldı ve önümüzdeki 4 yıl yönetim kurulumuzun daha çok çalışması gerekiyor. 2015 yılında İstanbul’da yapılacak 17. Dünya İşitme Engelliler Kongresinde maddi ve manevi destekler bekliyoruz. Kongreye en iyi şekilde hazırlanacağız” ifadelerini kullandı.

Hastaneler uçaklardan daha tehlikeli.!

Dünya Sağlık Örgütü: uçak kazasında ölme riski 100 milyonda bir iken, hastanede hata sonucu ölme oranı 300’de bir.!

BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü, her yıl milyonlarca kişinin, alınan sağlık hizmetleri sırasında kapılan enfeksiyonlar ve tıbbi hatalar sonucu öldüğünü belirterek, ”hastaneye gitmenin uçakla seyahatten daha tehlikeli olduğu” değerlendirmesinde bulundu.

DSÖ’nün yeni göreve gelen hasta güvenliği temsilcisi Liam Donaldson bir basın toplantısı düzenledi.

Donaldson, ”Yarın herhangi bir ülkedeki bir hastaneye tedavi için gittiğinizde, tıbbi bakım sırasında bir hatayla karşı karşıya kalma olasılığınız onda bir, aldığınız sağlık hizmetindeki bir hata sonucu ölme olasılığınız da 300’de bir oranında olacaktır” dedi.

Donaldson, bu oranlara karşı uçak kazasında ölme riskinin ise 100 milyon kişide bir olduğunu kaydederek, ”bu verilerin dünya çapında sağlık hizmetlerinde hala daha çok katedilecek yol olduğunu gösterdiğini” belirtti.

DSÖ’nün açıklamasına göre, her yıl yüz milyonlarca kişi sağlık hizmetleriyle bağlantılı enfeksiyon geçiriyor. Hastaların aldıkları sağlık hizmetleriyle ilgili sorular sorması ve temel hijyen standartlarını kullanmakla yükümlü hastanelerin karar mercilerinin bir parçası olması ve güvenli cerrahi yöntemlere ilişkin DSÖ’nün kontrol listesine uyulması gerektiği kaydedildi.

EL TEMZİLİĞİ YÜZDE 50 AZALTIR

Verilere göre, sağlık çalışanlarının hastaları tedavi öncesinde ellerini su ve sabunla yıkamaları ya da hijyen amaçlı alkollü el losyonlarını kullanmaları durumunda kapılan enfeksiyonların yüzde 50’sinden fazlası önlenebilir.

Herhangi bir zamanda hastaneye kaldırılan 100 hastadan 7’si gelişmiş ülkelerde, 10’u da gelişmekte olan ülkelerde aldığı sağlık bakımına bağlı en az bir enfeksiyon kapıyor.

Yoğun bakım üniteleri

Yoğun bakım ünitelerinde uzun süre kalınması enfeksiyon kapma riskini artırırken, solunum cihazı ve idrar torbası gibi tıbbı gereçlerin kullanımı da enfeksiyon oranını artırıcı unsurlar arasında yer alıyor.

ABD ve Avrupa’daki ölümler

DSÖ’nün verilerine göre ayrıca, ölümle sonuçlanan hastane enfeksiyonu oranı Avrupa’nın çok üzerinde olan ABD’de her yıl 1,7 milyon kişi hastanede enfeksiyon kapıyor ve bu da 10 bin kişinin ölümüne yol açıyor. Avrupa’da da her yıl hastanede kapılan 4,5 milyon enfeksiyonun 37 bini ölümle sonuçlanıyor.

500 bin ölüm önlenebilir

Sağlık hizmetlerinin; kişilerin hasta olması, modern sağlık hizmetinin süratli verilmesi, yüksek basınçlı çevre ortamı, çok fazla komplike teknolojilerin kullanımı ve çok sayıda insanla yapılması nedeniyle de kaçınılmaz olarak yüksek riskli bir iş olduğuna dikkat çekilirken, dünya çapında DSÖ’nün kontrol kurallarının etkin biçimde uygulanmasının her yıl tahmini 500 bin ölümü önleyebileceği vurgulandı.

Obezite meme kanserini tetikliyor.!

Obezitenin, yaşlı kadınlarda en yaygın meme kanseri türünün en önde gelen tetikleyicisi olduğu bildirildi.

Cancer Research UK tarafından yapılan araştırma, İngiltere’de 8 kadından birinin, yaşamları süresince meme kanserine yakalandıklarını ve tümörlerin çoğunun büyümelerinin, hormonlarca körüklendiğini ortaya koydu.

Sonuçları British Journal of Cancer dergisinde yayımlanan araştırmada, vücutta depolanan çok fazla yağın, söz konusu ”cinsiyet” hormonlarının seviyesini arttırdığı belirtildi.

Araştırma çerçevesinde, menopoza girmiş yaklaşık 6 bin 300 kadının sağlık durumlarıyla ilgili kayıtlar ve bazılarının, ”hormon duyarlı” meme kanserine yakalanmalarına neden olan faktörler incelendi.

Kadının kilosunun, sigara ve alkol tüketiminden önce cinsiyet hormonu seviyeleri üzerinde en fazla etkiye sahip faktör olduğu, aşırı kilolu ve obez, bir başka deyişle vücut kitle endeksleri 25 ve üzerinde olan kadınların östrojen ve progesteron gibi hormonlarının seviyelerinin yüksek olduğu görüldü.

Araştırmacılar, günde 2 buçuk birim alkol tüketen veya 15’den fazla sigara içen kadınlarda da bu hormonların seviyelerinin yüksek olduğunu söylediler.

Daha önce yapılan araştırmalar, menopozdan sonraki dönemde yüksek östrojen ve testosteron seviyelerine sahip kadınlarda, bu hormonlara düşük seviyelerde sahip olan kadınlara oranla meme kanseri 2 ila 3 kat fazla olduğunu göstermişti.
 

Türkiye Sakatlar Derneğinde Başkan Değişmedi

Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkez Kongresi 02.07.2011 Cumartesi günü İstanbul Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde yapıldı. Saygı duruşu ile başlayan kongre demokratik bir hava içerisinde geçti.

Kongrede divan heyetinin söz vermesiyle kürsüye çıkan Şükrü Boyraz; “Birlik ve beraberliğimizin daha da pekiştirilmesi gerekiyor. Tek başına genel merkez değil, tüm illerdeki şubelerinde kaynaşması ve sorunların elbirliği ile dile getirilmesi gerekir. Bu açıdan bakıldığında emin olun ki sorunlarımız daha kısa sürede çözülecektir” diye konuştu.

Daha sonra Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyon Başkanı Cemal Merdan kürsüye çıktı. Merdan; sakatlar derneklerinin ayrılmadan bir bütünü temsil etmeleri gerektiğini hatırlatarak; “Bizler kendimizi asla kullandırtmamalıyız. Asla üzerimizden kazanç elde edinimlerine ve bizleri basamak olarak kullanmalarına izin vermemeliyiz. Dilencilik ve yardım toplama kisvesine bürünmüş bizi yıpratan davranışlara asla müsaade etmemeliyiz. Biz omurgamızı dik tutmalıyız” diye konuştu.

Kongreye tek liste halinde girildi ve delegelerin oy çoğunluğuyla mevcut başkan Şükrü Boyraz yeniden TSD Genel Başkanlığına seçildi.

Yapılan seçim sonucu Genel Merkez Yönetimi şu şekilde oluştu;

Başkan, Şükrü Boyraz olurken; Erdem Merakoğlu, Nuray Ağdere, Gülçin Erdiş, Nejla Toker, Bülent Atsız, Av. Turhan Hançerli, Havva Yılmaz ve Ali Güler Merkez Yönetim Kurulu`na asil üyeler olarak seçildiler. Yedek üyeliklere ise; Atilla Uzun, Hüseyin Şirin, Ahmet Gürlevik, Sevinç Özgün, Ali Kalkan, Emine Hicin Aslan, Müslüm Söyler, Nezahat Kalaycı ve Erkan Taner getirildi.

Merkez Denetleme Kurulu asil üyeliklerine; Gürkan Canol, Ahmet Mıhçı, Yılmaz Demirel getirilirken, Soner Çoban, Halis Kassap, Hasan Anuk ise yedek üyeliklere seçildi.

Merkez Disiplin Kurulu`nda ise, asıl üyeler; Dr. B. Necati Şimşek, Hüsamettin Soydan, Ali Genç, Ayhan Bahçeli, Cemal Merdan ve yedek üyeler ise; Orkun Dökmen, Kemal Şahin, Ercan Altın, Emin Belli, ve Haydar Şahin olarak belirlendi.