Karın ağrısında ağrı kesici kullanmayın.!

Karın ağrısı apandisit açısından çok önemli bir belirti olmakla birlikte her ağrı apandisite bağlı gelişmiyor. Karın ağrısında yapılan en önemli hata ise ağrı kesici kullanmak.!

Uzmanlara göre, karın ağrısı, bulantı, kusma ve iştahsızlık belirtileri ile doktora başvuran çocukların ancak yüzde 5’inde cerrahi tedaviye gerek duyuluyor.

Çocuklarda karın ağrısı problemiyle sık karşılaşıldığını, bu sorunu yaşayan çocuklarda akla ilk gelen hastalığın ise apandisit olduğunu belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nadir Tosyalı, “Göbek çevresinde başlayan, genellikle 6-8 saat sonra sağ alt kasığa yerleşen ağrı ile ağrı başladıktan sonra görülen kusma, iştahsızlık ve halsizlik, apandisite işaret ediyor. Apandisit, toplum genelinde yüzde 7 oranında görülürken, karşılaşılan tüm hastaların yüzde 1’ini 0-15 yaş arası çocuklar oluşturuyor” diyor.

Op. Dr. Nadir Tosyalı çocuklarda karın ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirtiyor ve apandisitin ağır tablolara neden olmadan kontrol altına alınmasının önemini vurguluyor.

Apandisitten şüphelenen anne ve babaların, çocuklarının karın ağrısını geçirmek için evde ağrı kesici vermemesi, soğutma ya da sıcak uygulama yapmaması ve karın ağrısını baskılamadan çocuğu hastaneye götürmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Tosyalı, “Karın ağrısı farklı yöntemlerle baskılanmaya çalışılarak zaman kaybedildiğinde apandisit patlıyor ve içinde biriken çok sayıda mikroorganizma kanı zehirlemeye başlıyor” diye konuşuyor.

Apandisit şüphesinde çocuğun öyküsünün iyi alınması gerektiğini aktaran Op. Dr. Tosyalı şöyle devam ediyor;

 “Öykünün ardından klinik bulgular tanımlanıyor ve iyi bir fizik muayene ile çok önemli ipuçları elde ediliyor. Apandisit tanısı konduktan sonra, gelişen teknoloji ve etkin antibiyotikler sayesinde uygun ameliyat şartları sağlanana kadar hasta hazırlanıyor. Kusması ve enfeksiyonu olan hastayı hemen ameliyata almaktansa, damar yolunu açarak vücudun gereksinim duyduğu sıvı ve elektroliti yerine koyup, uygun ağrı kesici ve antibiyotiklerle daha güvenilir şartlarda ameliyata alıyoruz. Ameliyattan sonra hasta genel olarak 12 saat sonra yemek yiyebiliyor, 24 saat sonra da taburcu ediliyor..”

HANGİ AĞRILARLA KARIŞTIRILIYOR?

Op. Dr. Nadir Tosyalı “Çocuklarda karın ağrısı solunum sistemi hastalığı, idrar yolları sorunu, kan hastalığı ya da merkezi sinir sistemine ait bir durumla ilgili olabilir. Bu nedenle karın ağrısı şikâyeti ile gelen çocukların mutlaka çok geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerekir” diye konuşuyor ve apandisit ağrısının hangi ağrılarla karıştırıldığı konusunda bilgi veriyor;

• Barsak iltihabı,

• Boğaz enfeksiyonu sonrası karın içinde beze oluşumu,

• İdrar yolları enfeksiyonu,

• Karın zarı iltihabı,

• Karın içi barsak örtüsünün dönmesi (torsiyon)

• İçi boş organ delinmesi,

• Karın içi yangı veya iltihaplanma,

• Kasık bölgesine ait olaylar, boğulmuş kasık fıtığı,

• Yumurtalık kistlerinin kanaması, çatlaması,

• Karın içerisinde kalmış testisin dönmesi (torsiyon)

• İkinci kör barsak varlığı,

• Diyabetin ilerlemiş klinik tablosu,

• Akut romatizmal ateş,

• Hemofili hastalarında karın içi kanamalar,

• Sağ akciğerde zatürre,

• Kabızlık,

• Kawasaki hastalığı,

• Crohn hastalığı,

• Kanamalı üriner sistem hastalıkları (Hemolitik üremik sendrom)

• Ailevi Akdeniz ateşi,

• Psikolojik nedenler,

Alzheimer,Parkinson,MS,Omurilik Felci Gibi Sinir Hasarlarını Önlemede Gelişme Var

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Öztürk, ölen sinir hücrelerinin sağlam hücreleri de nasıl öldürdüğünü belirledi. Öztürk, ‘Bunu engelleyecek bir müdahale geliştirebilirsek, o zaman Alzheimer, MS, Parkinson gibi hastalıkları da önleyebiliriz’ dedi.

Alzheimer, Parkinson, MS ve omurilik felci gibi sinir hücrelerinin hasarlanması sonucu meydana gelen hastalıklarla ilgili önemli bir gelişme Türk bilim insanından geldi. İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sinir Bilimi Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Gürkan Öztürk, beyindeki sinir hücrelerinin (nöron) hasarlandıklarında çevrelerindeki sağlam hücreleri nasıl öldürdüklerini belirlemeyi başardı. Dr. Öztürk, ‘Örneğin beyinde iki tane komşu nöron var. Biri bacağa biri de kola bağlı.. Bacağa bağlı olan herhangi bir sebeple yaralanıyor ve ölüyor. Ama ölürken birçok komşu nöronu da öldürüyor. Kültürdeki nöronlardan seçtiğimiz birine lazerle hassas bir hasar vermek suretiyle etrafındaki diğer nöronların da ölümüne yol açtığımızı gördük ve bunu dünyada ilk kez biz gözlemledik’ diyerek çalışmasını anlattı. Hücrelerin nasıl öldüğünü ispatlayan bu projenin sadece bir başlangıç olduğuna dikkat çeken Öztürk, şöyle konuştu; ‘Sinir bilimi tıpta en az bildiğimiz alanlardan.. Örneğin bir trafik kazasında belden aşağısı felç olmuş bir insan için şu an çare yok. Biz öncelikle sinir sistemini tanımalıyız..’

SIRADA KÖK HÜCRE VAR


Öztürk çalışmalarla ilgili öncelikli hedeflerini ise, ‘Şu an sinir hücrelerini yapay ortamda uzun süre yaşatabilmeyi başardık. Üstelik biz bu hücreye lazer ışını ile bir hasar verebiliyoruz ve bu hasar sonucunda tepkisini görebiliyoruz. En önemlisi de tekrar iyileşmesiyle ilgili süreci gözlemleyebiliyoruz. Çünkü bu hücreleri ölmeden iyileştirebilmek gerekiyor. Nöron hücreler kendilerini yenilemeyen bir özelliğe sahip.. Bu araştırmaların içinde kök hücre gibi çalışmalar da yer alacak’ sözleriyle anlattı.

KONGREDE SUNACAK


Prof. Dr. Öztürk, tıp dünyasını heyecanlandıran çalışmasını sunmak için kasım ayında ABD’de düzenlenen Amerikan Sinir Kongresi’ne davet edildi. Araştırmayla ilgili makalenin de saygın tıp dergilerinde yayınlanacağını ifade eden Öztürk, gelişmiş bir sinir bilimi laboratuvarını İstanbul Medipol Üniversitesi’nde kurdu. Prof. Dr. Öztürk, ‘Eğer bulgularımızla ölen hücrenin diğerlerini öldürmesini engelleyecek bir müdahale geliştirebilirsek, o zaman Alzheimer, MS, Parkinson, omurilik felci gibi hastalıklara yol açan yayılmayı da engelleyebiliriz’ dedi.

2 Yaşından Önce Çocuklara Televizyon İzlettirmeyin.!

Bebeğin her gelişim safhasında ailenin ciddi rol oynadığını, çocuklara 2 yaşından önce televizyon izlettirilmemesi gerektiğini belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Yaramış, ”televizyon izleyen her çocuk otistik olur..” şeklinde kesin bir yargının bulunmadığını ancak 2 yaşın altındaki yatkın çocukların risk grubunda olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Yaramış, ”reklamlar ve kliplerin bu yaş grubu çocuklarda sakıncalı olduğuna dikkati çekerek, sürekli televizyon izlettirilmesi çocukların sağlığı açısından son derece yanlıştır. İki yaşından önce çocuklarınıza mümkünse televizyon izlettirmeyin..” dedi.

Ailelerin çocuklarında, otizme yatkınlık veya otizm bulguları bulunduğu gerçeği ile yüzleştiğinde şok geçirdiklerini, yaşadıkları psikolojik gerginlikle boşanmayı düşünen çiftlere dahi rastladıklarını bildiren Yaramış, ”Ebeveyn öncelikle otizmin ne olduğunu bilmiyor. Araştırıp öğrendiklerinde şaşkınlık içinde bize geliyorlar. Otizmin tedavisi biraz sıkıntılı.. Sebat ve sabır isteyen uzun bir süreç..” diyerek, ailelerin çocuklarına faydalı olabilmeleri için önce birbirlerine destek olması gerektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Ahmet Yaramış, ”kliniğe gelen ailelere çocuklarıyla bebek de olsa sık sık konuşmalarını, göz teması kurmalarını, renkli giysiler giyerek bebeğin dikkatini toplamalarını..” önerdiklerini belirtti.

Bebeklerin daha sık kucağa alınıp sevgi gösterilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan Yaramış, ”Çocukların kendi başına kaldığında bir şeyi saatlerce izlemesine izin vermeyin. Dikkatini hemen başka yöne çevirin. Otistik çocukların kesinlikle insanlarla temas etmesi gerekiyor. Ailelere en önemli tavsiyemiz çocuklarını kalabalık aile ortamında iletişime açık bir şekilde geleneksel yöntemlerle yetiştirmeleridir..” dedi.

2011 Ağustos ayı evde bakım maaşı yatan iller?

Merhaba arkadaşlar,

Ağustos ayı evde bakım ücreti yatan illerin sıralı listesini bu başlık altında paylaşacağız.. Sizden ricam oturduğunuz ilde, evde bakım maaşını aldığınızda, bu başlık altında paylaşmanızdır.. Böylece sizinle aynı ilde oturan diğer kişileri de bilgilendirmiş olursunuz..

Bu arada ağustas ayı evde bakım maaşlarının bir özelliği de bu ay maaşlara yapılan 30 TL’lik zamla bakım maaşlarının 600 TL olacağıdır.. Herkesin güle güle harcaması umuduyla..

 

engelliler.gen.tr