Sol Politikada Engelliler.!

Tüm dünyada “sol”, geliştirdiği “sosyal politikalar” sayesinde “sağ partilerin” itici gücü olmuştur. Sol politika ezilmiş, yoksul, emekcinin yanında ondan yana taraf alan görüşleriyle bilinir. Türkiye’de solun temsilcisi olan CHP’ye baktığımızda bu söylemlerden uzak, sloganlara dayalı bir söylem geliştirdiğini görüyoruz.

Solun karşıtı ve sağ politikanın öncüsü AKP ise solun tüm söylemlerini onun elinden almıştır. Bu iki partiye oy veren kesimlerin istatistiksel verileri de bunu açıkca gösteriyor. CHP’ye oy verenlerin çoğunluğunu, orta gelirin üstündeki kişiler oluştururken, AKP varoşlarda yaşayan ve gelir düzeyi düşük kesimlerden oy alıyor.

Bu istatistik veri bile tek başına solun iflasının ispatıdır. Peki bu durum biz engelliler açısından ne ifade ediyor?

Sol görüş, dezavantajlı gruplara yönelik geliştirilen politikaları devletin asli görevi olduğunu bilir. Sağ görüş ise bunu devlet eliyle “sadaka dağıtma” olarak algılar.

Türkiye siyasetinin yakın geçmişi irdelendiğinde, engelliler AKP hükümeti sayesinde daha bir görünür olduğu gerçeği yadsınamaz.

AKP bugüne kadar geliştirdiği politikalar sayesinde cumhuriyet tarihi boyunca engellilere tanınmayan sosyal ve ekonomik haklar tanımıştır. Fakat bu haklar dünya ile kıyaslandığında “sözü bile edilemeyecek” haklardır. Bize yutturulan şey “100 liralık iş yapan adama 10 lira verip hadi yine iyisin” demekten ibaret şeylerdir.

Kimsenin farkına varamadığı bu gerçeği AKP sürekli sömürerek yaptıklarını lütüf gibi göstermekte.. Hatta seçim sloganı olan “istikrar sürsün türkiye büyüsün” cümlesinde de bu tavır gözlenmekte.. AKP, “istikrar sürsün türkiye büyüsün” derken alttan alta eğer AKP tek başına iktidar olmazsa size verilen bu haklar elinizden alınır yoksullar daha yoksul “engelliler” daha bi “engelli” olur tehdidini savuruyor.

Peki bunda sol partilerin suçu ne.?

Tek kelimeyle söyleyeyim. Bizi sağ partilerin kucağına attılar. Kurduğum cümle bazılarına “keskin gelebilir” ama yapılan tam anlamıyla budur.

Rekabetin olmadığı yerde “tekelleşme” vardır. Sol dezavantajlı gruplara, ezilmişlere, emekciye umut vaat eden söylemler geliştiremediği için bu kesimler çareyi sağ partilerde arıyor. Sağın kimyasına ters olan “sosyal devlet” anlayışı kapsamında bu kesimlere tanınan her türlü hak dönüp dolaşıp o kesimlerin başına kakılıyor.

Buna itirazı olan;

 bakana baksın.

engelliler.gen.tr

Muktedir Olanların Küstahlığı.!

Engellilerin toplumun değişik katmanları tarafından, “küçümsendiğini, hor görülüp yok sayılarak ayrımcılığa tabi tutulduğunu” biliyoruz. İktidarda olan muktedirler ise, bu ayrımcı tutum karşısında ayrımcılığa uğrayan gruplardan yana “taraf” olup onların yanında olması gerekirken, ayrımcılığa çanak tutan, tavırlar, sözler söylemesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Güçlünün güçsüzü ezdiği, zenginin fakiri, sömürmeye devam ettiği kapitalist dünya düzeninde görünürde herkes (özellikle iktidar olanlar) bu çarpık düzene karşı olsada, yaptıkları eylemlerle aslında kendilerininde bu çarpık düzenin bir parçası olduğunu bilmeyerek itiraf ediyorlar.

Bunun en çarpıcı örneğini geçen hafta, görme engelli geçici işci Nurullah Mehmetoğlu, “Biz burada asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Müteahhit şirketlerin elinden ne zaman kurtulacağız.? diye sağlık bakanı’na sorup ondan medet umam işciye verilen ukalaca cevapta gördük.

Bu konuya dair güncel tartışmaları okuyup görüş belirtmek isterseniz buraya tıklayarak ilgili konuya gidebilirsiniz.

engelliler.gen.tr