Engellilere yönelik ayrımcılık yasal düzenlemelerle önlenemez.!

Her toplumun kendine özgü kuralları, ahlak anlayışı ve yaşam tarzı vardır. Bu kural ve yaşam tarzları genelde “yazılı bir kurala ve yasaya” bağlı olmaksızın bireyin ailesinden yaşadığı çevrede gördüğü, yaşadığı olaylardan etkilenmesi sonucu oluşur.

Örneğin, toplu bir mekanda “geğirmeyi” Hiçbir yasa suç saymasada kişi örf ve adetleri gereği toplum içinde geğirmez. Anadoluda insanlar kendilerinden yaşca büyük olanların yanında bacak bacak üstüne atmayı ayıp sayar. Bu örnekleri çoğaltarak artırmamız mümkün.

Yasa koyucu bir yasa çıkarsa ve deseki, “herkes kendinden yaşca büyük olanların yanında bacak bacak üstüne atıp, toplu mekanlarda rahatlıkla geğirebilir.” Sizce bu yasaya toplumun kaçta kaçı uyar? Tabiki hiç kimse uymaz.

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.

Özürlüler kanununda; Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır. Diyerek “özürlüler aleyhine “ayrımcılık” yapılmasını suç sayıyor.

Bırakın normal bir vatandaşı, bu kanunu çıkaran hükümetin bir bakanı yakın bir geçmişte gözleri görmeyen bir işciye “gözlerin görmediği halda sana iş verdik daha ne istiyorsun?” diyerek onu aşağılayarak, engellilere nasıl ayrımcılık yapıldığının güzel bir örneğini vermiştir.

Biz bize benzeriz diye bir söz vardır. O malum bakan o talihsiz sözleri sarf ederek bana göre toplumun resmini çizdi. İçinden çıktığı toplum, bugüne kadar engellileri hep ikinci sınıf vatandaş görmüştü. Böyle bir ortamda yetişen kişi “bakan” bile olsa zihinsel kodlamasında ki öğretilere uymak durumunda kalıyor.

Engelli bir çocuğun kendi çocuğuyla aynı sınıfta okumasını, çocuğunun psikolojisini bozar gerekcesiyle istemeyen bir aile düşünün. O ailede yetişen çocuk yarın büyüdüğünde engelli kişilere nasıl bakar?

Önce zihniyetin değişmesi gerekiyor. Siz istediğiniz yasayı çıkarın “toplumdaki zihniyet değişmedikce” yasalar kağıt üzerindeki karalamalar olarak kalır.

engelliler.gen.tr

Renkler Herkes İçindir.!

Altı Nokta Körler Derneği, Jotun Boya birlikte çok renkli ve hayırlı bir projeye imza atıyor.. Çok basit bir ‘’application’’ indirip cep telefonlarına yüklemekle, görme engelliler renkleri ayırt edebilecek ve hayatları kolaylaşacak..

Bu projeyle ilgili dikkat çekici bir video sosyal paylaşım sitelerinde gösterilecek.. Bu video her tıklandığında Altı Nokta Körler Derneği bir görme engelli vatandaşa daha bu uygulamayı ücretsiz verecek.. Türkiye’de tam 700.000 görme engelli vatandaş bulunuyor.

Bu kişilerin neredeyse 500.000 binden fazlası sonradan görme yeteneğini yitiren yani önceden renkleri bilen kişiler.. Görme engelli kişiler için renkleri ayırt edebilen bazı cihazlar üretilmiş olsa da çok pahalılar..

Günlük hayatlarında onlara renkleri ayırt ettirebilecek ve ekonomik olan bir uygulama bulunmuyor.. İşte çözüm; Jotun Boya sponsorluğunda Altı Nokta Körler Derneği, görme engelli vatandaşlara ücretsiz olarak bu uygulamayı verecek..”

filmi izle..

 

Yazının devamı;

 

engelliler.gen.tr